Kablosuz Elektrik Akımı Projesi Nedir?Hangi Aşamada?

Kablosuz elektrik akımı projesi 200 yıl öncesinden günümüze kadar olan süreçte kafa yorulan, düşünülen ancak herhangi bir somut gelişme elde edilemeyen bir hayal, görülmeye devam edilen bir rüyadır.

Bu rüyayı ilk gören, bu hayali ilk kuran; Sırp asıllı Amerikalı fizikçi, mucit, elektrofizikçi Nikola Tesla idi.

Nikola Tesla 1895 yılında laboratuvarın da çıkan yangın sonrası taşındığı Colorado Spring kasabasında yaptığı ve günümüzde de bu konularla ilgili olanların bileceği ünlü Colorado deneyi esnasında bu müzmin rüyası, hayali ile ilgili büyük gelişmeler elde etmiştir.

İlk aşamada Tesla’nın amacı Londra-New York arasında kablosuz bir elektrik akımı iletimi sağlamaktı. Colorado deneyi esnasında bunun çok yüksek frekanslarda mümkün olabileceğini görmüştü.

Amper değeri çok yüksek elektrik akımlarını topraklayan ve başka akım kaynaklarından elde ettiği yeni akımlarla bu akımları destekleyerek çok yüksek sinüsoidal dalga gücünde ve ışık hızı ile hareket eden akımlar elde eden Tesla, bu akımlara daha küçük kuvvetlerin de birleşmesiyle çok büyük boyutlu rezonanssal (doğrusal hareket eden bir sistemin bazı frekanslarda diğerlerine nazaran yükselip alçalarak salınması eğilimidir.) akım dalgaları meydana getirmeyi başarmıştır.

Ancak Nikola Tesla’nın çalışmalarına finansal destek sağlayan J.P. Morgen’in; proje sonuçlandığında çok düşük maliyetlerle elde edilebilecek enerjinin çok düşük ücretlerle kullanıcılara satılacağını öne sürerek projeden desteğini çekmesiyle yüzyılın projesi sayılabilecek bu proje, esnafça bir düşünceden dolayı rafa kalkmıştır.

Ancak “Kablosuz elektrik akımı projesi nedir?” sorusuna cevap olabilecek çalışma yüzyıllar sonra Hırvat fizikçi ve elektrik mühendisi Marin Soljacıc’in liderliğinde Massacuhsetts Teknology Institu (MIT) çalışan uzman bir ekip tarafından 2007 yılında gerçekleştirilmiş, 2 metre uzaktan 60 Watt gücünde bir ampulü yakmayı başararak uzman ekip, Nikola Tesla’nın hayallerinin ilk adımını atmışlardır.

Çalışmalar esnasında kendinden frekansı olan iki bobin kullanılmıştır. Güç kaynağına bağlı olan verici konumundaki bobin belirli frekansta bir manyetik dalga yayarak diğer bobinin aynı rezonansa girmesi sağlanıyor. Bu esnada verici bobin üzerinde oluşan enerjiyi üzerine çeken diğer bobin bu enerjiyi ileterek oluşturduğu manyetik alan ile ampülün yanmasını sağlıyor.

Günümüzde de buna benzer birçok çalışma yapıldığından ve büyük mesafeler katledildiğinden sanırım bu projeye artık hayal demek çok da doğru bir ifade olmasa gerek…