Kekemelik Kader Değil! Kekemelik Özel Tedavi Yöntemleri
Çağımızda Tedavi Edilmeyen Hastalık Neredeyse Kalmadı. Çocuklarda Son Derece Sık Raslanan Kekemelik Sorunu Aslında Çok Kolay Yöntemlerle Çözülebilmekte…
Kekemelik Hakkında
Bu makalemizde, günümüzde birçok insanı psikolojik travmalara iten ve bu sebepten ötürü toplumdan yada bireysel çevresinden soyutlanan insanlar yaratan, tıp dilinde iletişim problemi olarak nitelendirilen kekemelikten bahsedeceğiz.
Kekemelik, dil gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkan genellikle 2-6 yaş grubu çocuklarda görülen konuşmanın akıcılığını engelleyen bir iletişim problemidir. Seslerde uzatma, kelimelerin tekrarı bu rahatsızlığın oluşturduğu semptomlardandır. Kekemelik, psikolojik rahatsızlıklara bağlı olarak okul çağındaki çocuklarda veya yetişkinlerde de görülebilir. Kekemeliğin genetik bir rahatsızlık olup olmadığı henüz bilinememektedir fakat küçük yaşlarda geçirilen psikolojik rahatsızlıkların bu problemi tetiklediği doktorlar tarafından teşhis edilmiştir.
Kekeme olan bir bireyin, istatistiklere göre rahatsızlığının en belirgin olduğu zamanlar heyecan ile orantılıdır. Mesela kişi, kalabalık önünde bir konuşma yaparken, telefonla konuşurken, telaffuz etmesi zor kelimeleri telaffuz ederken ve dış etkenlerin konuşması üzerine etki etmesi ile birlikte heyecanlanır ve bu durum kekelemesine sebep olur. Bu gibi birçok faktör rahatsızlığının tedavi sürecinde olumsuz etki yaratmaktadır. Ayrıca aynı istatistiğe göre kişinin fazla heyecanlanmaması, hastalığının yenilebilirliğini en az zamana indirgeyerek toplum içerisinde kendine olan güveni sağlamlaştırmaktadır .
2-6 yaş arası çocuklar için rahatsızlık önemli bir problem teşkil etmemektedir. Yapılan istatistik verilerine göre 2-6 yaş arası çocuklarda kekemelik geçicidir. Bu yaşlarda tedavi gerekmez. Yalnız aile bireylerine bu hususta önemli görevler düşmektedir. Güzel konuşmak, kelimeleri itinalı seçmek, çocuğa karşı iyi davranmak, eğer çocuğun problemleri var ise ne olursa olsun birlikte bir çözüm bulmak gibi yapılacak ufak görünen ama rahatsızlığın tedavi süreci için önemli davranışlar sergilemek gerekir. 6 yaştan sonra rahatsızlıkta herhangi bir değişiklik yok ise bir psikologdan alınacak yardım ile rahatsızlık nihai bir çözüme kavuşturulabilir.
Yetişkinlerde de kekemeliğin tedavisi mümkündür. Fakat kişinin tedavi olmadan önce rahatsızlığını kabul etmesi gerekmektedir. Bu durumda da en büyük görev aile ve yakın akrabaya düşmektedir. Kişinin kabullenebilmesi için bu rahatsızlığını öncelikle aile ve yakın akrabanın kabullenmesi gerekmektedir. Aile ve yakın akraba çevresinde, kişinin kekemeliği ile alakalı alay edilmemesi ve bu rahatsızlığından ötürü suçlanmaması hastalığın tedavi sürecinde en önemli faktördür. Kişi, psikolojik baskılardan uzak kalmalı ve rahatsızlığının yenilebilirliği ile alakalı motive edilmelidir. Tedavi sürecinde kişi, kitap okumaya yönlendirilmeli ve kelimeleri daha rahat telaffuz etmesini sağlayacak uğraşlar edinmelidir. (Müzik dinlemek, film izlemek gibi…)
Tedavinin ilk aşaması aile ve yakın akrabadan geçtiği için bu aşama rahatsızlığın yenilenebilirliği için çok önemlidir. Tabi ki sizi daha iyi yönlendirecek bir uzmandan yardım almanız sizin faydanıza olacaktır. Konuşma davranışlarındaki bozukluğun giderilebilmesi için genelde psikologlardan yardım alındığını tekrar hatırlatalım. Unutmayın, kekemelik adı verilen konuşma rahatsızlığı en erken yaşta tedavi edilmelidir. Aksi takdirde yaşınız ne kadar ilerlerse, rahatsızlığın sizin üzerinizdeki kalıtımı o kadar fazla olacaktır.
Sağlıkla ve huzurla daha güzel günler geçirebilmeniz dileklerimizle…