Gümrük Birliği Amacı ve Türkiye’ye Avantajları ve Zararları
Türkiye’ye Faydası mı Var Zararımı Var… Yıllardır Konuşulan Gümrük Birliği Nedir Ne Değildir?
Türkiye’de olduğu gibi tüm Dünya’da ekonomik gelişmeler son süratle devam etmektedir. Günümüzde yükselişe geçen dünya ticaret hacmi ve gittikçe kızışan rekabet ortamı ile birlikte şirketlerin pazardaki paylarını yükseltme isteği de hızla artmaktadır. Bu rekabet ortamında rekabeti sürdürebilmek için uluslararası alanda başarı şarttır. Bu hareketli rekabet ortamından en az zararla sıyrılmayı hedefleyen sanayileşmiş ve sanayileşmek üzere olan devletler ekonomik yönden güvenliklerine daha fazla önem göstermeye başlamışlardır. Yaşadığımız küreselleşme süreci sonucunda uluslar arası ticarette mallar, miktar kısıtlaması gibi engeller azalırken bölgesel entegrasyonların güçlendiği görülmektedir. Ülkelerin pazar içindeki konumları hem küresel çaptaki organizasyonlarda hem de bölgesel oluşumlarda yer almak üzere sürekli değişmektedir.
Gümrük Birliği, Türkiye’yi etkileme açısından incelendiğinde; üretim etkisi, tüketim etkisi, kamu gelirleri etkisi, işlem maliyetleri etkisi gibi sonuçlar görülebiliyor. Üretim etkisinde, ticari yatırıcı ve ticari saptırıcı etkilerini görebilmekte mümkün.
Ayrıca, rekabet etkisi, ölçek ekonomileri etkisi, dışsal ekonomiler etkisi, yatırımları özendirme ve sermaye etkisi gibi dinamik etkiler açısından da gümrük birliği değelendirilebilir.
Statik etkiler gümrük birliğinin milli gelir üzerinde etki ettiği artış miktarını gösterirkeni milli gelirin büyüme hızını dinamik etkiler oluşturur.
Gümrük Birliği’ne üye olan devletler; Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Estonya, Letonya, Bulgaristan, Romanya) ile EFTA ülkelerinin (Norveç, İzlanda, İsviçre, İsrail, Makedonya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Fas, Filistin, Tunus, Suriye, Mısır, Arnavutluk, Gürcistan, Karadağ, Sırbistan, Şili ve Ürdün’le serbest ticaret anlaşmaları imzalanmış ve gümrük birliği yürürlüğe girmiştir. Ukrayna , Kanada, Endonezya, Vietnam, Malezya, Güney Kore, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri (Bahreyn, Kuveyt, Oman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri), Hindistan, Morityus, Seyşeller, Kamerun, Libya, MERCOSUR ülkeleri (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay), Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Fiji, Kolombiya, Moldova ve Ekvator’la müzakereler başlatılmıştır.
Gümrük birliğine üye olan her devlet birbirleri için kolaylıklar sağlar. Örneğin birbirlerinin malları ülkelerine geldiklerinde var olan kotaları silerek onlara gümrük vergilendirmesi gibi tarifeleri uygulamazlar. Bu da rekabet etkisi olarak değerlendirilir. Bu anlamda da her ülke daha çok indirim uygulanan ülkelere yatırım yaparak üretime geçer.
Gümrük birliğinde gelenek dışı oluşan etkilerde mevcuttur. Bunlar; zaman tutarsızlığı, güvence, pazarlık gücü, eşgüdüm aracı olarak belirtilebilir.
Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye dinamik yönden olan etkilerini, Gümrük Birliği’nin büyüme ve verimlilik etkisi, Gümrük Birliği’nin rekabet etkisi, Gümrük Birliği’nin dışsal ekonomiler etkisi, Gümrük Birliği’nin yatırımları teşvik etkisi, Gümrük Birliği’nin teknolojik ilerleme etkisi olarak sıralayabiliriz.
Gümrük Birliği antlaşmaları sayesinde Türkiye üretimde ham madde ihtiyacını daha uygun maliyetlerle karşılayabilmektedir. Ham madde ihtiyacını daha ucuz yollarla karşılayan bu firmalar uluslararası dış pazarlara daha kolay bir şekilde açılabilmektedir. Açılabildiği her dış Pazar içinde adını duyurma imkanı olan Türkiye, Gümrük Birliği ile diğer ülkelere karşı olan rekabetinden galip ayrılmış ve Türkiye’ de üretimi yapılamayan ham madde ile yarı mahmul ürünlerini dış pazarlardan karşılayabilmektedir.
Bunun dışında her ne kadar Gümrük Birliği ülkeler arası kolaylık ve avantajlar sağlasa da 1 Ocak 2008 tarihinde belirlenen ürünler haricinde hiçbir üründe kolaylık ve yardımlaşma sağlanmaması kararı da alınmıştır. Bu karar, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’ne uyum sağlamak adına gelişmekte olan ve az gelişmiş olan ülkelere uygulanan otonom tarife tavizlerini içermektedir.
Bu anlamda Gümrük Birliği’nin olumsuz dezavantajları için de; rekabet gücü etkisi, istihdam etkisi, dış ticaret açığı etkisi ve ortak gümrük tarifesi etkisi gösterilebilir. Ortak gümrük tarifesi; zorunlu taviz, misilleme, taviz yitirme ve ucuz girdi etkisi olarak belirtilebilir.